Top Menu

3 Mayıs 2024 Cuma 

Resimli  Site içi  Google 

ANA SAYFA
YÜKSEK TANSİYON RAHATSILIĞI
 
isabardak
 
 
 
 
 
 
21 Eylül 2009
Yüksek tansiyon(hipertansiyon)

            Sistolik(büyük) ve Diastolik(küçük) Kan Basıncı(tansiyon) Nedir? Kalbin her kasılmasında içindeki kan atardamarlara pompalanır. Bu durum atardamarlar içerisindeki basıncı yükseltir. Kalp atımları arasında ise bu basınç azalır. Bu durum kan basıncının iki ayrı değer ile belirtilmesinin sebebidir (örneğin 130/70 mm Hg).
            Hipertansiyon(yüksek tansiyon) Nedir? Kan basıncının(tansiyonun), ısrarlı olarak 140/90 mmHg veya daha yüksek olarak devam etmesine hipertansiyon denir.
            Hipertansiyonun Sebebi Nedir? Yüksek kan basıncının muhtelif sebepleri vardır. Ancak çoğu zaman sebep bilinmemektedir. Ancak hipertansiyon bazan, hastada mevcut olan böbrek hastalığı, böbrek damarlarının hastalığı, hormonal bozukluklar gibi başka bir hastalığa ya da ilaçlara da bağlı olabilir.
            Hipertansiyonun Önemi Nedir? Hipertansiyon, günümüzde dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Hipertansiyon başağrısı , başdönmesi gibi bir takım yakınmalara yol açabildiği gibi, hiçbir şikayete yol açmadan da ortaya çıkabilir. Hipertansiyon, herhangi bir şikayete yol açmasa da uzun vadede felç, kalp hastalıkları ve kalp yetmezliği ile böbrek hastalıklarının en önemli sebeplerindendir ve yalnızca kan basıncı ölçümü ile teşhis edilir. Bu da düzenli kan basıncı ölçümünün neden bu kadar önemli olduğunu gösterir. Farkına varıldığı takdirde kan basıncı yüksekliği sıklıkla kontrol edilebilir. Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler ve egzersiz sıklıkla kan basıncını düşürür. Bunun yanı sıra, doktor önerisi ile çeşitli tansiyon ilaçları kullanılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. Hipertansiyonu olan hastaların yaklaşık üçte biri hastalığının farkında değildir. Tanı konmuş ve tedavi uygulanmakta olan hastalarınsa sadece %40'ının kan basınçları kontrol altındadır. Benzer orandaki hasta yetersiz tedavi almakta ve kalanları ise hiç tedavi almamaktadırlar. Kan basıncının kontrol altına alınması, kalp hastalıkları ve inme gibi hastalıklar nedeni ile olan ölümleri azaltmakta, böbrek yetmezliğinin ilerlemesini yavaşlatmakta ve hipertansiyonun daha da şiddetlenmesini önlemektedir.
                Hipertansiyona Eşlik Eden Risk Faktörleri Nelerdir? Eğer siz kan basıncı 140/90 mmHg'nın üzerinde olan bir erişkin iseniz, dünyadaki pek çok hipertansif hasta ile ortak özellikleriniz olabilir. Bunlar; yüksek kalorili, yağ ve kolesterolden zengin gıdalar ile beslenme, önerilenin üzerinde kiloya sahip olma, düzensiz hayat sürme, egzersiz yapmama veya çok az yapma gibi özelliklerdir. Ayrıca sigara içiyor iseniz risk daha da belirgin olarak artmaktadır. Bu durumlarda, yaşam biçimi değişiklikleri büyük oranda kan basıncı kontrolüne yardımcı olacaktır.

Kan Basıncı Nasıl Düşürülür?
Yaşam biçimi değişiklikleri
Zayıflama: Şişman bireylerde kan basıncı yüksekliği daha fazladır ve zayıflama programları hem kan basıncında düşme sağlamakta hem de kan basıncını düşürmek amacıyla kullanılan ilaçların etkinliğini artırmaktadır. Sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olma yeterli ve dengeli beslenme ile mümkündür. Gıdalar meyve ve sebzeden zengin, yağlardan, özellikle de doymuş yağlardan fakir olmalıdır. Gıdaların tuz içeriği az olmalı ve bunlara ek olarak yeterli fiziksel aktivite yapılması da gereklidir. Alkol eğer alınıyorsa aşırı olmamalıdır. Sigaranın Bırakılması: Sigara içimi kan basıncında belirgin yükselmeye yol açmaktadır. Bunun yanısıra sigara içildiğinde kan basıncını düşürmek amacıyla kullanılan ilaçların etkinliği de azalmaktadır. Sigara içimi bırakıldığında ilk günden itibaren kan basıncı daha rahat kontrol altına alınmaya başlayacaktır. Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite başta kalp sağlığı olmak üzere sağlıklı bir vücut için zorunludur. Tüm bunlar kalp hastalıklarına yakalanma riskini de azaltmaktadır. Düzenli aktivite bunların yanısıra stresi azaltır, daha sağlıklı uyku düzeni sağlar Stres: Stres kan basıncını belirgin olarak artırabilir. Stresin kontrol altına alınması kan basıncı kontrolünü kolaylaştırır.
İlaç tedavisi: Eğer yaşam biçimi değişiklikleri ile kan basıncı kontrol altına alınamıyorsa ilaç tedavisi kullanılır. Ancak, kan basıncı ilaç yardımı ile kontrol altına alınmaya çalışırken de yaşam biçimi değişikliklerinin sürdürülmesi tedavinin daha az ilaçla yapılmasına yardımcı olur. Eğer ilaç tedavisi uygulanıyor ise ilaçların yan etkileri ve uygun kullanımları konusunda dikkatli olmak gerekir. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaç gruplarının özellikleri aşağıda özetlenmiştir: İdrar söktürücüler (diüretikler): Vücuttaki aşırı tuz ve suyun idrar aracılığı ile atılmasını sağlarlar. Kısa vadede vücuttaki sıvı miktarını azaltarak, uzun dönemde ise damar direncini azaltarak kan basıncının düşmesine yol açarlar Beta blokerler: Kalp ve kan damarlarının sinirler aracılığı ile uyarılmasını azaltırlar. Sonuçta kan basıncı düşer ve kalp daha az bir iş yükü ile çalışır. ACE inhibitörleri: Böbrekte yapılan ve kan damarlarını daraltıp, kan basıncında yükselmeye yol açan bir hormonun etki göstermesini engellerler. Kalsiyum Kanal Blokerleri: Kalsiyumun kalpteki ve kan damarlarındaki kas hücrelerine girişini engellerler. Bu durumda damarlar gevşer.


Hipertansiyonda Ek Risk Faktörleri
Risk Faktörleri: Hipertansiyona eşlik edebilen bir kısmı kontrol edilebilen, ancak bir kısmı da kontrol edilemeyen çeşitli risk faktörleri tanımlanmıştır.
Kontrol edilebilir risk faktörleri: Ağırlık: Aşırı kilo kan basıncı yüksekliğinde rol oynayan önemli faktörlerden biridir. Fazla kiloların verilmesi yüksek kan basıncının kontrol altına alınmasında önemli adımlardan birisidir. Sigara içimi: Her sigara içimi kan basıncını yükseltir. Nikotin kan damarlarında daralmaya yol açar ve kan akımını güçleştirir. Sigara içimi aynı zamanda koroner kalp hastalıkları riskini de artırmaktadır. Aktivite: Yetersiz aktivite kalp ve damar hastalıklarının sağlığı için olumsuz bir faktördür. Egzersiz kalp akciğer ve kasları güçlendirir, stresi azaltır ve kan basıncını düşürülmesine yardımcı olur. Beslenme: Yağ ve kolesterolden zengin beslenme yüksek kan basıncı riskini artırır. Stres: Stres kan basıncında yükselmeye yol açar. Sinirli yapıdaki kişilerde yüksek kan basıncı sıklığı daha fazladır. Tuz: Bazı kişiler sodyuma oldukça duyarlıdır (Sıklıkla Sodyum klorür yani tuz olarak alınır). Sodyum duyarlılığı vücut sıvılarında artışa ve bu da kan basıncında artışa yol açar. Çoğu kişi gereksiniminden fazla sodyum tüketir. Alkol: Düzenli alkol alımı özellikle fazla miktarda ise kan basıncında artışa yol açar Doğum Kontrol İlaçları: Bazı kadınlarda özellikle sigara içimi ile birlikte ise doğum kontrol ilaçları kan basıncında yükselmeye yol açabilmektedirler.
Değiştirilemeyen Risk Faktörleri: Genetik: Ailede yüksek kan basıncı varlığı yüksek risk göstergesidir. Cinsiyet: Erkeklerde risk kadınlara göre daha fazladır. Ancak kadınlarda hamilelik döneminde ve menopoz sonrası dönemde yüksek kan basıncı sıklığı artmaktadır. Yaş: 35 yaşından sonra hipertansiyon riski artmaktadır.

*( ) içindekiler halk arasındaki bilinen deyimlerdir.


            Görüldüğü gibi bütün hastalıkların ortak özelliği genetik(kalıtım) aşırı kilo düzensiz ve sağlıksız beslenme ve de stres üzüntü gibi faktörlerdir.Özellikle köyümüzde ise tansiyon rahasızlığı(genelde yüksek tansiyon) sıkça görülmektedir.Çevremizdeki yüksek tansiyonlu hastalara mutlaka iyi davranmalı onları fazla stres üzüntü gibi faktörlerden uzak tutmalıyız bu gibi etkenler maazallah beyin kanaması kalp rahatsızlıkları gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.



Facebook'ta Paylaş


    Gönderen : isabardak        Tarih : 21 Eylül 2009        Hit : 6304

Yorum Eklemek İçin Üye Olun / Giriş Yapın


Yorum Yazmak İçin Üye Seviyeniz Yetersiz

Lütfen

Üye Girişi Yapınız   Veya  Üye Olunuz

 

Anasayfa  İletişim